Silmeyi denedim bir kısımını baş edemedim. "Neden sildin" derseler , " senin direğin beni hiç ilgilendirmiyor" diyemeyeceğim için sessizce facebook hesabımı geçici bir süreliğine dondurdum. Sonra bir ara ara bakmaktan öteye gidemeyen ilişkimiz tamamiyle bitti. Geçen bir tarih hatırlayamadığım için gireyim dedim şifreyi unutmuşum. Böylece ebediyete kadar çıktı Facebook hayatımdan.
2012 yılından beride ınstagram kullanıyordum. İlk başlarda sevdim. Zaten çok kimse kullanmıyordu.
İşte kitap fotoğrafı bakayım , yayınevlerini inceleyelim diye başlayan yolculuk , yemek tarifi sayfalarına geçti , sonra spor yapmaya başlayınca fitness sayfaları , fitness hocalarına doğru bir evrim geçirdi. Bu tip sayfaları takip ediyordum , son 10 aydır da Efki fotoğrafı paylaşıyordum.
Hastalık boyutuna ulaşmadı ben de , ama merak eder oldum. Çok hem de 6 yıl önce kursa giderken tanıdığım kız boşandı , neden boşandı diye ipucu aramaya başladım resmen . Sonra ( ve sanırım çıldırma noktam ) fitness paylaşımları yapan bir kadın hocanın tüm ilişkisine şahit oldum , sevgili olmalarından , evlilik tekliflerine kadar. Sonra kadın ayrılmış ve canlı yayın yapıp , beslenme ve spor tüyoları verirken , sevgilisini soran herkese" özel hayatımla ilgili konuşmak istemiyorum" dedi . Ve bana komik geldi.
O sofralar , tatiller , kitapla - kahve fotoğrafları , makyajlar , tırnaklar , kocişim , sultanım hepsinden kusmak üzere olduğumu farkettim. Bir sabah uyandım istemiyorum hayatımda dedim . Sevgili kişisi "uygulamayı sil istersen" dedi. Tam onu yapacakken , " hayır artık hiç bir şekilde hayatımda olmasını istemiyorum" dedim. Ve gitti. 6 ay bitti. Zaman geçtikçe ne doğru bir karar verdiğimin farkına vardım.Gittiğim konserden video atmakla uğraşmak yerine müziğin keyfini çıkarıyorum , oyunu beklerken bilet fotoğrafı çekeceğime kitap okuyorum , Efki'nin tüm anılarını hafızama kaydediyorum. Yayın evlerinin bültenlerine abone oldum , mail olarak geliyor . Haberleri takip ettiğim 2 gazete var zaten. Sporda da zaten belli bir düzey oturdu.
Kimsenin hayatını merak etmiyorum. İnsanların hayatlarına dair fazla detay bilmiyorum. Ve çok hafifliyorum. Geçen akşam bir arkadaşımla oturup bira içelim dedik. Buluşmamızın 7 dakikası biranın fotoğrafına uygun filtre aramak , ne yazsak düşünceleri ile , 10 dakikası da kim görmüş bunu diye kontrol etmekle geçti. Ben bu süre zarfında telefonu elime almadım mesela. Beraber gittiğimiz bir tiyatro oyununda telefonunu kontrol ederdi sürekli zaten .Dehşetle bakmıştım yüzüne de anlamamıştı. Neyse. (Dedikodu yaptım )
Bu hafta sonu gittiğim oyunda görevli 5 kere ikaz etti ,2 tane kızı . Dekor önünde fotoğraf çektirmeyin diye , utanç verici değil mi ? 5 tane like için mi ?
Galiba blog yazmaya o yüzden döndüm , günlük tutmak gibi burası . Daha güzel . Aynı dili konuştuğum insanlar var. Aynı masaya oturduğumuz zaman telefonu ile uğraşmayacak insanlar. Burada meramımı daha iyi anlatıyorum. ( Teşekkürler Saçaklı :))
Tavsiye verecek en son insanım ben bu hayatta. Ama bunu kesinllikle önerebilirim.
Herkesin çok iyi bildiği bu karikatürü de buraya bırakıyorum. Konuyu bağlamam lazım çünkü .
Sevgiler
DasDas'ta Çirkin diye bir oyun var ve röportajlarda şunu okudum "bir kısmımız için her like var oluşunun bir kanıtı..." Tam anlatamadım ama uzun haline denk gelirsen bir bak, gelinen noktayı barnaklıyor biraz...
YanıtlaSilAy ne bileyim ben hala memnunum kullandığım sosyal medyalardan... Efki'yi de görebiliyorum hala instagramda, hıh! :))
Dur bakayım şu röportaja hatta oyuna da .
SilYahu hayatının orta yerine koymuyorsan, memnun ol zaten bunda kötü bir şey yok. Hem senin instagramı çok severdim ben. Benim derdim yukarıda anlattığım güruhla ve bu güruhun merak eden kendimle . Olay benim bok yemem yani :)
Zaten benimle aynı hezeyanı yaşayan kardeşimde kapatınca annem bir sevindi. Annem at koşturuyor. Saçmalarsa haber ver sen bana :)