22 Aralık 2017 Cuma

Ben Kendimi Gülün Dibinde Buldum

Uuuu tam 3 gün olmuş uğramayalı buralara . Hem iş olarak çok yoğun ve gergin 2 gün geçirdim (geçirdik). Dün de şu arabanın bir şeyleri ile uğraşmak için izin almıştım. O da işler değişince izin bana kaldı. Aklımda olan birkaç şeyi yaptım. Şunu fark ettim , “ evde olsam çalışmasam var ya, ooooo neler yaparım” cümlesi bomboş bir cümleymiş. Zira koca bir günde spor dışında hiçbir şey yapamadım. Bence hafta içi boş zaman koca bir kara delik , zamanınız kayboluyor. Hayır boşta kalmadım , sürekli bir debelenme ama bir şey yok. 2 satır kitap okumak için kitabı elime aldığımda saat 16:30 olmuştu , ki benim mesaim 17:30’da bitiyor.

Nam-ı Değer Grace bitmek üzere ama bitirmek istemiyorum. Grace biraz daha benimle kalsın. İlk önce diziyi izlediğim için hiç pişman değilim . Zira kitaptan sonra diziyi izleseydim çok kızardım .Okumak için önereyim diziyi izledim diye sakın vazgeçmeyin , kitap muhteşem.

Çok yakın arkadaşımın doğum günümde aldığı D&R kartlarından birini daha harcadım. Suat Derviş’in 4 kitabını birden aldım , “Diğer aldıklarımı okudun mu ?” diye soranlara , “Bu bir yatırım “diyorum. Elbet okunur.

Efki ise tamamiyle iyileşti. Yara yerinde tüyleri çıkmasını bekliyoruz. Keyfi de gayet yerinde , o kadar hareketli ki , bazen baş ederken zorlanıyorum . Ama o öyle koltuklarda çılgın gibi zıplarken hayran hayran onu izlemekten kendimi alamıyorum.  

Bir sürü oyuna tiyatro bileti aldım , sezon başladığından beri Muhsin Ertuğrul’a gidememiştim. Yarın Sadık Şendil’in muhteşem filmi olan Bizim Aile’nin uyarlamasına gideceğim. Akşam da 2 arkadaşımla yılbaşı kutlaması yapıcaz.  Pazar günü Sezgin Abi’m geliyor .Tüyap’ta o kalabalıkta oturup kahve içip , kısa bir durum değerlendirmesi yapmıştık , şimdi ekşisözlük edebiyat kulübü söyleşisi için gelecekmiş .Ben de gidip göreyim kendisini. Detaylı anlatırım zaten.

Günün Bilgisi : Sezgin Abi olmasaydı ne yapardım ?

Sezgin Kaymaz’ın kitapları 2014 senesinde bloglar arası yapılan bir challenge ile hayatıma girdi ,  Sevgili Leylak Dalı önermişti , Kün kitabını.(Bileğimde o yüzden kocaman KÜN yazıyor ) Aldığım gün , an bile aklımda . Kitap aldıktan 3 gün içinde bitti , zaten yarısından fazlasını bir cafe bitirmiştim , o kadar çok ağlamıştım ki herkes bana bakıyordu. Sonrasında kendisine mail attım , ve o günden sonra hayatımdan çıkmadı. İlk yüzyüze tanıştığımız gün , “korkuyorum” dedim ,”kork ama yürü” dedi. Ve ertesi gün tüm hayatım değişti.  O olmasaydı baş edemezdim. Yapamazdım . En büyük desteğim O’nun kelimeleriydi. “Sezgin Bey” olarak başlayan süreç 1 yılın sonunda “ Sezgin Abi” kısmına  evrildi. Şimdi de “İyice yaşladın haa tam dede oldun “ diyorum da saçlarımı karıştırıyor. Canım Benim.

Sıradaki parça , benim en sevdiğim Sezgin Kaymaz kitabı olan Kün’ün çıkış noktasıymış Bir gün bu şarkıyı duymuş ve romanı yazmaya başlamış. Sezgin Abi kimden dinlemiş bilmiyorum ama ben Feryal Öney’den dinlemeyi çok seviyorum. Onunla veda edeyim.
Hepinizi öperim .


6 yorum:

  1. Merhaba, bloğunuzun ismi öyle güzel ve nostaljik ki, somyalarımız vardı çocukken altında kaş alıp yarısını yok mu etmedim, girip saklanıp evdekilere kendimi mi aratmadım neler neler bloğumda yorumunuzu okuduğumdan beri aklımda bir uğrayıp yazıvereyim istedim, mutlu haftasonları dilerim :)

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim.
    Benim için burası gerçekten öyle. Biraz kendimle yüzleştiğim yer .
    Aynı temenniler benden .:)

    YanıtlaSil
  3. Hani derler ya acil işin varsa en meşgul kişiye ver. İş çok olunca ne yapıp edip araya bir yerlere sıkıştırıyor insan. Ama boş olunca şimdi yaparım, çay içeyim yaparım, yağmur yağıyor biraz izleyip yaparım vs vs

    Efki'nin iyileşmiş, zıpkın fotoğraflarını merakla bekliyoruz. Benim için mıncır onu olur mu?

    YanıtlaSil
  4. Ay ben mi önermiştim, sevindim bak şimdi :) Sezgin Kaymaz'ın son bir-iki kitabı dışında tüm yazdıklarını okudum. Hatta onu henüz kimselerin bilmediği zamanlarda keşfetmiştim Geber Anne ile ama Kün benim için çok özeldir, o Konya lehçesiyle konuşan köpeği asla unutamam. Sir de Medet kitabındaki "Tevzadze Kim?", hayatımda okuduğum en güzel öykülerden biridir.
    Migrenin geçmiştir umarım, başağrısı berbat bir şey, migrenim yok ama sık sık gerginlik ağrılarım tutar, hayatın kalitesi bozuluyor resmen. Efki'ye hörmetler, geçmiş olsun dileklerimi ona da iletiver :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son olarak zaten bir Farfara yayınlandı. Lucky'nin yavrularını anlatıyor . Sanırım üzerinde kocaman GEBER ANNE yazan baskı var siz de . Bu söyleşi de kapakların hikayelerini anlattı çok güldüm , o kadar konuşuruz ilk defa duydum.
      Migrenim daha iyi durumda, atak hali bitti . Ama ağrı hali halen daha var , o da geçer yavaş yavaş.
      Efki'ye sevgilerinizi tabi ki iletirim. :)

      Bana Kün'ü önerdiğiniz için tekrar minnetlerimi iletmek isterim :)

      Sil