Günün
Bilgisi : Hayatımın bir döneminde ölmek istemiştim.
Şu
anda demir somyanın altından yazıyorum.
Bir
sabah uyandığımda lütfen artık kötü bir şey olmasın diye dua ettiğimin farkına
vardım.Ve işte o zaman en iyi çözümün ölüm olduğunu düşündüm. İntihar etmek
istememiştim yanlış anlaşılmasın.
Sadece
artık sonum gelsin , yarın sabah uyanmayayım diye uyumaya yatıyordum. Çok ama
çok sevdiğim bir roman vardır , Adalet Ağaoğlu'nun - Ölmeye Yatmak kitabı. Baş
karakteri Aysel gelip , yatağa uzanıp ölmeyi beklerdi . Benim ki de öyleydi.
Her akşam ama her akşam bu gece son kez uyuyorum , yarın sabah uyanmacağım diye
umutla giriyordum yatağa . Çünkü beni hayata tutacak , sarılacağım hiç bir
şeyim yoktu .
Sabah
Saçaklı'nın yazısını okuyunca fark ettim. Hayat , tokatlayarak öğretiyor ve bir
şekilde seni ayakta tutuyor . Hiç bir zaman yıkılmıyorsun.
Ben
ne tam olarak öğrendim , ne de iyi bir tecrübeye sahibim hayatla ilgili . Yine
aynı yerden darbe aldığımda kanıyorum. Ve yine sanki geçmeyecek gibi ağlıyorum.
Bilmem gerekiyor oysa bitiyor. Sezgin Abi 'ye bir gün bir soru sormuştum ve
bana şu cevabı vermişti ;
"Kesintisiz bir
şey yoktur , aşk hariç. Onun haricinde her şey molalı, taklalı, durlu kalklı
gelir.Zevk, eğlence, mutluluk... Aklına ne gelirse. Tabii bir de dert.
Biz, diğer yaratıklara göre biraz daha naif,
biraz daha korumasız kalırız hayatın bu kesintili akışlarına. Bu yüzden,
canımızı yakan her olayda, suya kapılmış saman çöpü gibi hisseder, korkarız.
Hayatı, türlü türlü
debisi, upuzun yolculuğu, yanından, içinden gelip geçtiği onca yerler yurtlar,
alıp kendine kattığı çamuru, mili, üzerine vuran yeşilliği ve gölgeliği ile
akıp giden bir ırmak say, hem kapılmışızdır ona, hem de kontrol bizde sanırız.”
Oysa
bizde olan hiçbir şey yoktur. Kendimiz bile ona aitizdir; bir su damlası
kadar."
Çok
etkilenmiş ,o dönem ara bandı yapmış , fakat asla hayat dersi olarak
almamıştım.
Sonra
nasıl oldu o iyileşme süreci bilmiyorum. Önce 2016 Mayıs ayında iş değiştirdim.
Yeni arkadaşlar , yeni bir çevre edindim kendime. Sonrasında da geldi. Ve hatta
öyle bir noktaya geldi ki ; "Ben ölümden deli gibi korkuyorum arkadaşlar
ölmek istemiyorum, benden vazgeçmeyin,hasta falan olursam varınızı yoğunuzu
satın beni tedavi ettirin demişliğim var "
Efki'nin
gelmesiyle de ne yıkabilir beni diye emin olmaya başladım kendimden.
Sağlıklıyım ve yaşıyorum .
Dertsiz
, tasasız , borçsuz olduğumu sanmayın.
Hesaplaşmamın
bitmediği bir ailem var , yapılan en ufak hata yüzünden para kaybedilen bir
pozisyonum var ve bu beni sürekli stres yapıyor , dünya kadar borç .
Ama
Sezgin Abi'nin dediği gibi ," her şey bitiyor . Sen bir iyi ol , sakin ol
, ellerini arkanda bekle. Bak bakalım nasıl oluyor. "
Yukarıda
saydığım problemlerim biter ve yenisi başlar , her şey olur yani.
Ama her şey biter . Ben yaşamayı seviyorum
artık .
Buraya
kadar okuduysanız. Bir şey itiraf etmek istiyorum.
İyi
geldi yazmak , şimdi demir somyanın altından çıkıp kahve içebilirim.
burda bildiğim çok iyi bi kahveci var... :P
YanıtlaSil(bulduğu her fırsatta bilinçaltına sesleniyor.)
:)
Ankara'da da var mıdır kahveci ?
SilAnkara buluşması mı yapsak yine ?
iş bulmadan kıpırdamıyordu... :)
SilHalletcez onu :)
SilSen neredesin bilmiyorum ama İstanbul'da benimde bildiğim güzel kahveciler var. :) Saçaklı'dan kıskanıp bende bilinçaltına seslendim. :D
YanıtlaSilİstanbul'dayım...
SilÇok iyi yaptın ben de sana seslenmeye çalışıyordum , bir pazar gezmesi yapıp kahveci de mi buluşsak ?
Ay başıma gelenler :))
Silyazmak iyi gelir hep :)
YanıtlaSilBir rahatlamış kalktım klavyeden zaten
Silhımmmm merhabaaa demeye geldiim ilk kez geliyom da yaniiii, bu yazına sırıttım amaaa bi dee demir somyanın altı düşüncesi de pek hoşmuş :) hımm mesela kediler yeni bir eve gelince ilk bikaç gün somyanın altına saklanırlar hep di miiii :)
YanıtlaSilBilmiyorum ki ; evimde hiç kedi ile yaşamadım.
SilAma Efki hiç saklanmadı.
Sırıtmana sevindim , en azından gülümseyen birileri var .
İyi gelmesine sevindim, somyanın altından çıkmana da kahve de çok iyi gelecek tıpkı yazmak gibi.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim
SilDip görmeden yüzeye çıkılmaz derler. Sevindim daha iyi hissetmene...
YanıtlaSilYazmak ve müzik dinlemek ne güzel şey! Her yaraya bant olabiliyor.
Yaranın iyileşmesini istersen bant bulabiliyorsun.
SilÇok şükür sebep ile doldu her yanım.
Merhaba. O Saçaklı yazıyı okumak isterdim :)))
YanıtlaSilMerhaba ,
SilSaçaklı yazısının üstüne tıklarsanız , Saçaklı'nın bloguna gidebilirsiniz :)
baksan yaa bi son yazıma amaaa :)
YanıtlaSilOhaa biri reklamımı yapmış. Ay ne güzel şeyler yazmışsın hakkımda . Bayıldım. Çok teşekkür ederim
SilMerabaa degisik bir tip daha bulduguma sevindm. Bayiliyorum böyle yazilara 💞
YanıtlaSilHayat hep arkandan ittirmez malesef arada bir çelme çaksr surat üstü kapaklanırsın. Ve sonra yine kalkar daha emin adımlarla gidersin. Ama süründürür öldürmez 😀
Yok zaten dedim ya en büyük ders bu hiç bir şekilde ölmüyorsun.Alçaktan sürünme var , oradan kalkmakta zaten en güzel güç.
SilYAzıyı sevdiğiniz için çok mutlu oldum. Çok teşekkür ederim
Herşey o demir somyadan kaynaklı. Insanın içini üşütüyor. Her zorlukla gel saklan diyor. Halbuki saklanınca dışardaki fırtına dinmiyor, yüzleşmeyi öteliyor :(
YanıtlaSilBu kadar yazdım madem neden uygulamıyorum ;)
:)
Uygulamak büyümekle ilgili ama sanırım büyüyemiyoruz.
SilBence o somya altına girince güçleniyoruz. O kadar kızmayalım demir somyalara
Merhaba ne güzel dile getirmişsiniz insanlık hallerini. Deepton'un tavsiyesi üzerine geldim. Ben de beklerim :))
YanıtlaSilNe ii yaptınız .
SilZevkle gelirim