27 Aralık 2017 Çarşamba

Demir Somyanın Altındayım Yine

Günün Bilgisi : Hayatımın bir döneminde ölmek istemiştim.

Şu anda demir somyanın altından yazıyorum.

Bir sabah uyandığımda lütfen artık kötü bir şey olmasın diye dua ettiğimin farkına vardım.Ve işte o zaman en iyi çözümün ölüm olduğunu düşündüm. İntihar etmek istememiştim yanlış anlaşılmasın.
Sadece artık sonum gelsin , yarın sabah uyanmayayım diye uyumaya yatıyordum. Çok ama çok sevdiğim bir roman vardır , Adalet Ağaoğlu'nun - Ölmeye Yatmak kitabı. Baş karakteri Aysel gelip , yatağa uzanıp ölmeyi beklerdi . Benim ki de öyleydi. Her akşam ama her akşam bu gece son kez uyuyorum , yarın sabah uyanmacağım diye umutla giriyordum yatağa . Çünkü beni hayata tutacak , sarılacağım hiç bir şeyim yoktu .

Sabah Saçaklı'nın yazısını okuyunca fark ettim. Hayat , tokatlayarak öğretiyor ve bir şekilde seni ayakta tutuyor . Hiç bir zaman yıkılmıyorsun.

Ben ne tam olarak öğrendim , ne de iyi bir tecrübeye sahibim hayatla ilgili . Yine aynı yerden darbe aldığımda kanıyorum. Ve yine sanki geçmeyecek gibi ağlıyorum. Bilmem gerekiyor oysa bitiyor. Sezgin Abi 'ye bir gün bir soru sormuştum ve bana şu cevabı vermişti ;

"Kesintisiz bir şey yoktur , aşk hariç. Onun haricinde her şey molalı, taklalı, durlu kalklı gelir.Zevk, eğlence, mutluluk... Aklına ne gelirse. Tabii bir de dert.
 Biz, diğer yaratıklara göre biraz daha naif, biraz daha korumasız kalırız hayatın bu kesintili akışlarına. Bu yüzden, canımızı yakan her olayda, suya kapılmış saman çöpü gibi hisseder, korkarız.
Hayatı, türlü türlü debisi, upuzun yolculuğu, yanından, içinden gelip geçtiği onca yerler yurtlar, alıp kendine kattığı çamuru, mili, üzerine vuran yeşilliği ve gölgeliği ile akıp giden bir ırmak say, hem kapılmışızdır ona, hem de kontrol bizde sanırız.”

Oysa bizde olan hiçbir şey yoktur. Kendimiz bile ona aitizdir; bir su damlası kadar."

Çok etkilenmiş ,o dönem ara bandı yapmış , fakat asla hayat dersi olarak almamıştım.

Sonra nasıl oldu o iyileşme süreci bilmiyorum. Önce 2016 Mayıs ayında iş değiştirdim. Yeni arkadaşlar , yeni bir çevre edindim kendime. Sonrasında da geldi. Ve hatta öyle bir noktaya geldi ki ; "Ben ölümden deli gibi korkuyorum arkadaşlar ölmek istemiyorum, benden vazgeçmeyin,hasta falan olursam varınızı yoğunuzu satın beni tedavi ettirin demişliğim var "

Efki'nin gelmesiyle de ne yıkabilir beni diye emin olmaya başladım kendimden. Sağlıklıyım ve yaşıyorum .
Dertsiz , tasasız , borçsuz olduğumu sanmayın.

Hesaplaşmamın bitmediği bir ailem var , yapılan en ufak hata yüzünden para kaybedilen bir pozisyonum var ve bu beni sürekli stres yapıyor , dünya kadar borç . 
Ama Sezgin Abi'nin dediği gibi ," her şey bitiyor . Sen bir iyi ol , sakin ol , ellerini arkanda bekle. Bak bakalım nasıl oluyor. "

Yukarıda saydığım problemlerim biter ve yenisi başlar , her şey olur yani.
 Ama her şey biter . Ben yaşamayı seviyorum artık .

Buraya kadar okuduysanız. Bir şey itiraf etmek istiyorum.

İyi geldi yazmak , şimdi demir somyanın altından çıkıp kahve içebilirim.






25 yorum:

  1. burda bildiğim çok iyi bi kahveci var... :P
    (bulduğu her fırsatta bilinçaltına sesleniyor.)
    :)

    YanıtlaSil
  2. Sen neredesin bilmiyorum ama İstanbul'da benimde bildiğim güzel kahveciler var. :) Saçaklı'dan kıskanıp bende bilinçaltına seslendim. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İstanbul'dayım...
      Çok iyi yaptın ben de sana seslenmeye çalışıyordum , bir pazar gezmesi yapıp kahveci de mi buluşsak ?

      Sil
    2. Ay başıma gelenler :))

      Sil
  3. yazmak iyi gelir hep :)

    YanıtlaSil
  4. hımmmm merhabaaa demeye geldiim ilk kez geliyom da yaniiii, bu yazına sırıttım amaaa bi dee demir somyanın altı düşüncesi de pek hoşmuş :) hımm mesela kediler yeni bir eve gelince ilk bikaç gün somyanın altına saklanırlar hep di miiii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilmiyorum ki ; evimde hiç kedi ile yaşamadım.
      Ama Efki hiç saklanmadı.
      Sırıtmana sevindim , en azından gülümseyen birileri var .

      Sil
  5. İyi gelmesine sevindim, somyanın altından çıkmana da kahve de çok iyi gelecek tıpkı yazmak gibi.

    YanıtlaSil
  6. Dip görmeden yüzeye çıkılmaz derler. Sevindim daha iyi hissetmene...
    Yazmak ve müzik dinlemek ne güzel şey! Her yaraya bant olabiliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaranın iyileşmesini istersen bant bulabiliyorsun.
      Çok şükür sebep ile doldu her yanım.

      Sil
  7. Merhaba. O Saçaklı yazıyı okumak isterdim :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba ,
      Saçaklı yazısının üstüne tıklarsanız , Saçaklı'nın bloguna gidebilirsiniz :)

      Sil
  8. baksan yaa bi son yazıma amaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ohaa biri reklamımı yapmış. Ay ne güzel şeyler yazmışsın hakkımda . Bayıldım. Çok teşekkür ederim

      Sil
  9. Merabaa degisik bir tip daha bulduguma sevindm. Bayiliyorum böyle yazilara 💞

    Hayat hep arkandan ittirmez malesef arada bir çelme çaksr surat üstü kapaklanırsın. Ve sonra yine kalkar daha emin adımlarla gidersin. Ama süründürür öldürmez 😀

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok zaten dedim ya en büyük ders bu hiç bir şekilde ölmüyorsun.Alçaktan sürünme var , oradan kalkmakta zaten en güzel güç.
      YAzıyı sevdiğiniz için çok mutlu oldum. Çok teşekkür ederim

      Sil
  10. Herşey o demir somyadan kaynaklı. Insanın içini üşütüyor. Her zorlukla gel saklan diyor. Halbuki saklanınca dışardaki fırtına dinmiyor, yüzleşmeyi öteliyor :(
    Bu kadar yazdım madem neden uygulamıyorum ;)
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uygulamak büyümekle ilgili ama sanırım büyüyemiyoruz.
      Bence o somya altına girince güçleniyoruz. O kadar kızmayalım demir somyalara

      Sil
  11. Merhaba ne güzel dile getirmişsiniz insanlık hallerini. Deepton'un tavsiyesi üzerine geldim. Ben de beklerim :))

    YanıtlaSil