Gecenin bir körüne kadar Efki Bey'in kıçında dolandım. Boyunluktan dolayı mutsuz , bir de canı acıyor ki çok fazla oturup kalkmıyor.
Ben eve girdiğimde heyecanlandı bir zıplamaya falan çalıştı . Yaş mama aldım ben de mutlu olsun diye. Normalde buz dolabının kapağının sesini tanır , neredeyse gelir . Dün ama peynire bile tepki vermiyor. Yemesinde ve içmesinde sorun yok . Mehmet'i aradım, veteriner hekim. "Sakin ol , durumu normal " dedi . Ama o hep sakindir. Ve sakinliği sinirlerimi oynatıyor. "Cuma gününe kadar toparlar" dedi.
Sabahta işe geldim çok üzüldüm başka bir habere.( Saçaklı senin kalbine kurban olurum. )
Sonra tekrar Mehmet'i aradım. Biri getirip köpeğini kliniğe bırakmış , sonra da 10 gün olmuş gelip almamış. Telefonlara da çıkmıyormuş. Başka bir arkadaşımın sevgilisi yavru köpek aldı , o da küçücük çocuğu hangar gibi yerde geceleri tek bırakıyormuş.Oturdum ağladım şirketin tuvaletinde .
Her yeri köpek - kedi patisine boğdum. Efki iyileşene kadar da başka konum yok sanki.
Tabi ki kimseyi yargılamak niyetinde değilim lakin o yavruları hissetmeye çalıştığımda , gözlerim doluyor.
Neyse . Söylensem de Mehmet'e güveniyorum. İyileşeceğini biliyorum. Yazıyı bir yere de bağlayamadım yine. İyi enerji kabul ediyorum , lütfen gönderin.
Ben de diğer yazının altına yorum bırakmıştım ne oldu diye.
YanıtlaSilLütfen üzülme, bak düzelir demiş. Eminim o gün bize baloncuklarla dolu bir yazı yazacaksın.
Şu küçücük hayvancıkları alıp da bakamayanlara, kenara atanlara acayip sinirleniyorum. Allah akıl vermiş kullan be kardeşim!
Gördüm yorumunu :) Çok teşekkürler , bugün daha iyi.
SilAğrısı geçmiş gibi . Boyunluk delirtiyor sadece :)