Yine sanatla iç içe bir hafta sonu geçirmeye kalktım , ama olmadı.
Sürekli her şeye çemkirdim. Sanırım sanattan anlamıyorum ,
olmuyor.
Cuma akşamı Arif ve 216 filmine
gittik ailece. Her zaman bomboş olan salon ağzına kadar doluydu.
G.O.R.A'da beraber maceralar
yaşayan kahramanlarımız , bu sefer 1969 senesine gittiler. Aralıksız gülünmedi
filmde ama ben eğlendim. Cem Yılmaz'ın yıllardır sevdiği , ilham aldığı
kişilere bir saygı duruşu olmuş film. Özellikle Sadri Alışık - Kerem Alışık sahnesi
çok hoşuma gitti. Onun dışında ise oldukça güldüm. O kadar haksızlık edilmemeli
bence.
Cumartesi'de Şehir
Tiyatroları'nın yeni oyunlarından olan Çingeneler Gökyüzünde Yaşar müzikaline
gittim. Ya ben anlamıyorum müzikalden , ya da tiyatrodan . Ama olmadı. Sadece
kafam şişti. Bir de 15:00 matinesinden dolayı mı bilmiyorum çok hevessiz oluyor
bazen oyuncular. O hareketler , danslar o kadar ezbere, o kadar makine gibi ki
çok kırılıyorum. Sahne uzak maalesef akşam suareye gitmek güç .Çok beğenmedim efendim
kısacası. " Kafam şişti " diye arkadaşıma dert yandım.
Oyundan sonra arkadaşım “
gel dinlendirelim seni” diye beni bir yere götürdü. Değişik değişik biralar
vardı. Ben de şunu içeyim dedim , biranın yarısına gelmeden kafam dönmeye
başladı. Başka bir arkadaşım “ Alıştın kamyoncu biraları içmeye , kalite
bozuyor seni” dedi. Bence arkadaşım bazen salak olabiliyor.
Eve geldim .Black Mirror izledim bir tek onunla kapışmadım ,
Crocodile güzel bölümdü. Oldukça gerdi izlerken ve güzel bitirdi. Efki ile selfie
yapalım dedim , oldukça sinirlendi hoşlanmıyor fotoğraf çekilmesinden. Normalde
neşeli olan oğlum konu fotoğraf olunca , böyle suratsız itin biri oluyor.
Pazar günü de Sana Gül Bahçeleri Vaadetmedim kitabını elime aldım
ama olmadı giremedim içine tam olarak , bir yerlerde kopuyorum , bir yerlerde
bağlanıyorum. Bazen anlamıyorum. Ben gerçek edebiyattan anlamıyor olabilir
miyim ? Kitapla da belli bir mücadeleye girip bıraktım , film izleyeyim dedim.
Geostorm filmini açtım , klasik Amerikan felaket hikayesi , ama seviyorum böyle
filmleri. İklim değişikliği çok dikkatimi çekiyor . Sanattan anlamadığımı da
burada kanıtladım bence , o kadar film içinde bunu seçtim ve beğendim . Evet .
Bu arada bir haber vereyim araba işini hallettim , aldım ufak bir tane
. Bagajı falan Efki’ye göre . Zaten arabayı kapıya getirdiğim gibide Efki ile
sahile gittik , tabi kardeşim kullandı. Yaklaşık olarak 1 ay sonra ehliyetim
olacak , o zaman bol bol , çılgınlar gibi gezeceğiz çocuğumla.
Son olarak bu da dün akşam ki halimiz . Ben sırnaştım yine mutlu
olmadı. Sevilmekten nefret eden başka bir köpek görmedim.
Selam.
YanıtlaSilNedense bana hiç cazip gelmiyor Cem Yılmaz ve filmleri. Hiç izlemedim yorum yapamıyorum o yüzden de. :)
Sana Gül Bahçesi Vaadetmedim kitabı çok ağır bir kitap bence. Bende yılla yıllar evvel okumuştum ve ne demek istediğini inanın sonradan anladım.
İklim değişikliği ve bu konu üzerine yapılan filmler benim de dikkatimi çekiyor ve hatta bizi bu duruma alıştırmaya çalıştıklarını düşünüyorum.
İyi haftalar, ayrıca evet yani sevgiye tok olan bir köpek de olmaz amaaaaaaaaaaaaaaa :))))
Ben severim Cem Yılmaz sinema gözü hoşuma gider , renkleri , esprileri.
SilSanırım kitabı yarıda bırakacağım. Şu anda birbirimize ait değiliz gibi :)
Ve Efki gerçekten sevgiye tok bir köpek. Ama ben açım sevgiye :)
Arif V 216 gayet güzel film. Eleştirenler ne bekliyorlar anlamadım.
YanıtlaSilHunharca gülmek istiyorlar bence. Bol bol küfür argo olsun. Ben de beğendim filmi.
SilHihihi, Efki ne kadar tatlış ya. :) Arif V 216'yı bende beğendim. Açıkçası GORA vb. gibi değildi. O sebeple hoşuma gitti. Böğürerek gülmedik, tebessüm ettik ya ondan beğenmiyor kimse. Sanattan bende anlamıyorum o yüzden de kendimi fantastik kitaplara verdim. Edebi kitaplarda boğuluyorum o ruhu yakalayamadım, gitti.
YanıtlaSilEfki suratsız ya neresi tatlı :)
SilBence Cem Yılmaz'ın olgunluk dönemi , öyle hunharca espri yapmak yerine film ortaya koymuş. Yılmaz Erdoğan'da öyleydi. Vizontele'den sonra daha sakin gelmişti , Ekşi Elmalar bana ve daha çok sevmiştim.
Ahhahha Efki'nin boksuratı <3 Kudi de sarılınca filan fenalık geçiriyor, mutsuzluğu yüzüne vuruyor anında, ilk fırsatta da kurtulup kaçıyor. Hala bozuluyorum bu huyuna :D
YanıtlaSilAy güle güle kullan arabayı, kazasız belasız. Olacak bu iş, çok az kaldı.
Tam bok surat ya . Gerizekalı.
SilKudi ile ikisinin geni aynı olabilir mi ? Çünkü gece herkesi yatakta görmeden uyumama hali , uyananı sürekli takip etme ve yatağa girene kadar bekleme huyları var. Kendini sevdirmiyor ama kardeşimin bildiğin boynuna atlıyor. Sinir oluyorum o zaman.
İnşallah , ehliyeti alınca görün beni. Fink atıcaz Efki'yle fink .:)
herkes aynı şeylerden hoşlansa zaten hiçbir şeyin bi anlamı olmazdı ki :) kötüyü bilmediğimizden güzeli de bilemezdik. bence sanattan anlamayan sen değilsin, sadece sana uygun olanıyla karşılaşamamışsın bu kez :)
YanıtlaSilbelki de . bir şey hakkında çok övgüler duyunca beklenti oluşuyor ondan sanırım , ben de anlarım diye gidiyorum ama olmuyor. :)
SilSanattan anlamıyor ya da gerçekten anlıyorsunuz :) keyif alıp beğeneceğiniz sanat dolu başka haftalarınız olur umarım, selfileriniz süper, o surat asık da olsa şeker, kızgın olsa da. Arabanız da hayırlı olsun yakında gelecek olan ehliyet de :)
YanıtlaSilSuratı asıkta olsa canım evladım o benim.
SilAraba için de çok teşekkür ederim
Bu aralar sanat bizden anlamıyor sanırım, kabahat bizde değil. Yıllar yıllar sonra (40 yıl deyim sen anla) Ankara Sanat Tiyatrosu'na gittim hafta sonu. Ömrümün kutsal tiyatrosu idi kendisi, olağanüstü oyunlar izlediğim. Velakin sıradan bir oyun-daha doğrusu oyunculuk-izleyip çıktım. Sanırım beklentim yüksekti eskiyi bildiğimden ama tabii ne Savaş Yurttaş, ne Rana Cabbar, ne Cezmi Baskın, ne Meral Niron var, Rutkay Aziz demiyorum zira hiç sevmem. Kısacası sadece mekanı tekrar gördüğüm için mutlu oldum. Arif için Antalya'ya dönmeyi bekliyorum, Ankara'da sinema fiyatları uçmuş :)
YanıtlaSilArabanı güle güle kullan, güzel seyahatler yap canım, sevgiler...
Bak bunu çok güzel dedin öğretmenim. Bence sanat bizden anlamıyor. Geçenlerde YAvuz Turgul'un şahane filmi Şekerpare'nin Engin Alkan uyarlamasına gittim. Sürekli doğaçlama, garip garip espriler. Ve alkışlarla kesilen tiradlar. Herkes ayakta alkışlarken ben somurttum. Bu tiyatro değil en fazla tuluat olur dedim içimden .
SilAraba için olan iyi dileklere ihtiyacım var , umarım kazasız belasız becerebilirim.
ha haaaaa valla iyi güldüm heee, özellikle biraya :)
YanıtlaSilSanattan anlamadığım kadar biradan da anlamıyorum :)
Sil