20 Şubat 2018 Salı

Profesör , Çelınç , Kitap , Profesör

Yine hızlı hızlı ve aynı yoğunlukta geçiyor günler. Direksiyon derslerine başladım , fena değilim bence. Gerçi kardeşim arabadan her indiğinde "içim , dışıma çıkıyor abla" diyor ama neyse. Bu konuyu tartışmak istemiyorum. 

Bu hafta genelde arkadaşlarla dışarıda geçti. Ondan ayrı kalan zamanda da bir kere sinemaya gittim , bir kitap bitirdim. Film Cebimdeki Yabancı. 
İtalyan versiyonu orijinal haliymiş . Ben izlememiştim. Gerçi bu halini de beğendim filmin. Sıkmayan , kendini izlettiren ve sorgulatan bir filmdi. Gittiğime pişman olmadım ama çok acıkmamış halde girdim , filmin ilk yarısında o humus ve perde pilavı için her şeyi yapabilirdim. 

Ehliyet sınavı , event falan derken 2 haftadır doğru dürüst kitap okumamış bünye , Run Gülüzar Run kitabını bir oturuşta bitirdi. Hepkitap yayınlarını az çok takip etmeye çalışıyorum . Ve çok beğeniyorum. Ayşegül Kocabıçak'ın Dilsiz Annelerin Sessiz Çocukları kitabı ,  bir kitap fuarı gezintimde Natobene sahibi tarafından elime tutuşturuldu. Çok severek okudum. ( itiraf ediyorum ben öykü çok beğenemem) Romanını da Hepkitap bültenlerinde görüp aldım. Gülüzar adlı küçük bir kızın günlüğünü okurken , aslında " küçük bir kız" iken bile kadın olmanın ağırlığını yaşamaya başlıyoruz onu fark ettim. Evet ben de küçük bir kız çocuğu iken , aynı soruları sorabildim. Ve bu soruları sormanın bir kız çocuğunun kalbinde nasıl bir ağırlık olabileceğini hissettim. Birazcık gugulladıktan sonra kitabın devamının geleceğini öğrendim. Çünkü Gülüzar gerçek bir kadın , ve hikayesi 17 yaşında bitiyor kitapta.





Tövbe....
Bunun dışında da kalan vaktimde La Casa Del Papel izledim. (Yine itiraf ediyorum , ismini vermek istemediğim benim gibi +30 yaş üzeri bir kız kardeşim ile geceleri LaProfesör gıybetleri yapıyoruz ) 
1. sezonu bitirdim ,2.sezonu varmıi ama Netflix değiştirip yayınlayacakmış. ( Profesör gıybetleri yaptığım kişi söyledi) Çok fazla beğenmeyen de var ama ben saniye sıkılmadan izledim. 


Şimdi gelelim 8. haftanın sorusuna , hayatıma etkileyen kitap. 
Aslında benim bu soruya cevap vermem güç. Ama bundan 4 sene önce sorsaydınız , tek cevabım vardı. Bir Gün Tek Başına. Dinlemeyi , inanmayı ve güvenmeyi öğretti bana. Günsel ise hayran olduğum ve tanıdığım en cesur kadındı. Bir Gün Tek Başına'yı tahttan indirmeden ben onun yanına Kün kitabını koydum. O dönem yaşadığım her şeye cevap oldu Kün. Sonrasında hayatıma Sezgin Abi girdi , sonra kitabın kapak tasarımını yapan Sarp. Ve ikisi de hayatımın en zor , ve en mutlu günlerinde yanımda oldu. 
E tabi bunun yanında okumaya devam ediyorum , ve her kitap bir şey öğretiyor. Her okuduğum kitap bir şey katıyor. Mesela 1,5 sene önce Ucunda Ölüm Var diye bir kitap okumuştum. Kitabın her sayfası ağlattı desem yeridir. Ve geçen aya kadar başucumda duruyordu. Ok gibi Kemal Varol'un kelimeleri. 

8.Haftayı bitirmenin haklı gururunu yaşarken , sizleri gözlerimden kalpler fışkırtan La Casa Del Papel sahnesi ile bırakayım. ( Bir daha diziden bahsedersem , okumayın beni , manyak gibi sürekli bundan bahsediyorum :))




10 yorum:

  1. yollar kötü olduğu için kardeşinin midesi bulanıyordur, şoförle alakalı bir durum değildir yaa :P
    la casa de papel kimden duysam övüyor, daha çok kötü diyen olmadı, acayip merak ediyorum o yüzden :)
    adamın resminin altına tövbe yazmışsın yaa, görünce çok güldüm :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de abartıyor kardeşim , iyi kullanıyorum valla .
      Adam tam "Tövbe" lik ama :D

      Sil
  2. Direksiyonda ilk zamanlar olağan birşey, alıştıkça geçecektir :) cebimdeki yabancı da o yemeklerden canı çekmeyen yoktur bence, yine kitabı okumayıp su gibi içmelere özendim birşey oldu durdum koptum okuyamıyorum hiçbirşey, umarım kitap fuarı ziyaretimden sonra gider bu tıkanıklık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fuar ziyaretinden sonra geçer illa ki ama benim de öyle olduğum bir dönem o zamanlar da instagram kullanıyordum , bol bol kitap okuma s ayfalarını takip ediyordum. Bir kaç sayfa özellikle motive ediciydi.
      Bir kere de Sezgin Abi'ye dert yanmıştım "Abi okuyamıyorum " diye . " Bırak o zaman , şu anda okuman gerekmiyordur" demişti. Öyle bence de . Kitap olarak bakmayın , dergi okuyun , gazete okuyun zaten sıra edebiyata gelir. :)

      Sil
  3. Netflix'in haberi asparagas çıkarsa kendimi kesicem! :P ama kısa saçlı hali... <3<3<3 nerde o Fermina? gelsin de yıksın hayallerimi; sevdiğim çocuk bana abla deyince! :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O haber asparagas çıkamaz ben de kendimi keserim.
      Sana abla diyemez hem , bizden küçük olamaz bu herif , kaldı ki olursa yine kendimi keserim.
      Her hali başka <3

      Sil
    2. Sevdiğin çocuğa abi demişsin gibi düşün Saçaklı'aanım. Ay ne bileyim ayol, bi tane fotoğraf yolladı bana, valla benziyolardı. Seyredeyim bari de iyice emin olayım.

      Ya ben de böyle hayal ediyorum içki masalarını, sonra kendimizi türkü barda elalemin halayını sabote ederken buluyoruz. Nerede yanlış yapıyoruz biz?

      Annem ilk defa arabayla bizi bir yerlere götürecekti, oturdu sürücü koltuğuna, ben de arkasına oturdum. Birden annemden "Bissssmillahirrr.." diye bir ses geldi, "Aha," dediydim, "Boku yedik!"

      Sonra kendine güveni yerine geldi sürdükçe. Buralara kadar geldin, valla tebrik ediyorum. <3

      Sil
    3. Ya Saçaklı o fotoğrafı bana da yolladı ama ben benzetemedim. Bir de bu herif kaç yaşında bakanınız var mı ?Ben bakmam.

      Ayrıca halaya dönüşen içki masalarını sevelim , çünkü bu masa bambaşka bir şeye dönüşüyor . Hem halaydan güzel ne olabilir ki bu hayatta.

      Kardeşim de arabayı ilk çalıştırdığım anı hatırlattı. 2,5 ay önceydi. Ve daha gaza basmadan bağırmaya başlamıştım. Şimdi trafiğe çıkıp " ben buradan u dönerim yaaa " diyorum. Ayağımın ayarı ise ayarlanır. Nedir yani.

      Sil
  4. Ama dizi çok güzel bende senden sonra başlamıştım. :) İkinci sezon en zaman çıkar acaba??

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Var ikinci sezon ama netflix'te yok başka sitelerde var.
      netflix ayrı bir final çekecekmiş kendine

      Sil